Boşanma sonrası yaşanabilecek psikolojik durumlar hem kadın ve erkeği hem de varsa çocuğu etkiler. Boşanma, aile birliğini sona erdirmeye yönelik yasal bir karardır. Kanuna göre resmi bir evliliğin tamamen yasal olarak sona ermesi olarak tanımlanabilir. Sosyal olarak, kadın ve erkek arasındaki yasal, duygusal ve cinsel bağı kırmak anlamına gelir. Psikolojik olarak boşanma, aile bölünmelerini kapsar. Ayrıca erkek ve kadın arkadaş çevrelerini ve ailelerini etkileyebilecek bir süreçtir. Bu açıdan boşanma sonrası yaşanan sorunlar psikologların ilgi alanına girer. Bir evlilik anlaşmalı olarak sona erse bile, sona ermesi ve yeni bir başlangıca uyum sağlama konusunda psikolojik sorunlar ortaya çıkabilir. Bu gibi durumlarda online psikolojik destek, ilerideki hayata iyi bir başlangıç yapılmasına katkı sağlar.
Boşanmanın Psikolojik Etkileri
Boşanmanın psikolojik etkileri her aileyi farklı şekillerde etkiler. Evlilik ne kadar çatışmalı olursa olsun, boşanma süreci eşi derinden etkileyen bir süreçtir. Evlilik sürecinde şiddetli çatışmalar veya şiddet yaşıyorsanız, bir problem olması durumunda bu karar hem yorucu hem de rahatlatıcı bir sürecin başlangıcı olabilir. Tüm ilişkilerde yaşanan olaylarda eşlerin bakış açısı ve yaklaşımları farklıdır. Bu nedenle boşanma süreci her çift için aynı değildir. Ancak istenmeyen ani bir boşanma durumunda eş şok yaşayabilir. Bu da boşanmayı kabul etmeyi ve sorumluluktan kaçınmayı zorlaştırır. Bunun yanı sıra eşler kendilerini dış dünyadan izole edebilirler. Ortak arkadaşlar nedeniyle sosyal bir ortama girmeleri zor olabilir. Bu nedenle bazı durumlarda boşanma süreci de ağır depresyona yol açabilmektedir. Ayrıca çocuklu çiftler için çocuktan ayrılma süreci, boşanmayı daha sancılı hale getirebilir.
Boşanmaların Çocuklar Üzerindeki Etkileri
Boşanma sonrası eşler genellikle seçimlerinin bir sonucu olan ciddi travmalar yaşarlar ancak boşanmanın çocuklar üzerindeki etkileri daha büyüktür. Çocuklar zayıf bir başa çıkma yeteneğine sahiptir. Bu nedenle, boşanma çocuklar için daha travmatik ve yönetilmesi daha zordur. Ancak boşanmanın çocuklar için daha travmatik olması her zaman en kötü seçenek olduğu anlamına gelmez. Bu açıdan, uygun müdahale ile boşanmanın çocuklar üzerindeki etkisi önemli ölçüde azaltılabilir. Boşanmanın çocuk üzerindeki temel etkilerinden biri, çocuğun bu süreçte kendini suçlamasıdır. Bu durum hem anne babanın söylediklerinden hem de çocuğun kendi hayal gücünden kaynaklanabilir. Bu nedenle çocuklara boşanmadan sorumlu olmadıklarının anlatılması önemlidir. Öte yandan, bir eşin boşanmasından sonra, ebeveynlerden biri veya her ikisi de çocuğu terk edebilir. Bu çocuklar için çok yıkıcıdır. Ayrıca bazı durumlarda ebeveynlerden biri, diğer ebeveyne karşı çocuğu kışkırtabilir. Kışkırtıcı ebeveynler, kışkırtma ve iftiradan sonra çocuklarının kendisine daha çok bağlanacağına inanır. Ancak bu durum çocuğun özgüveninin sarsılmasına ve kışkırtmayı yaratan ebeveynle olan güvenin sarsılmasına neden olur. Bu gibi durumların yaşanmaması adına boşanma sürecinde ve sonrasında psikolojik destek almak gerekir.