Kısaca ruh bilimi olarak adlandırılan psikoloji; insanın davranışlarının ve bu davranışları da yöneten zihinsel tüm süreci ilmi metotlara inceleyen bilim dalı olarak adlandırılıyor. İnsanın zihnindekilere odaklanan bu bilim dalında gelişmeler yaşandıkça insanlık farklı farklı psikolojik rahatsızlıklar ile varlığından haberdar oluyor. İnsanoğlu zihnimizin oynadığı bu oyunlara adlar verip teşhis ve tedavide ciddi mesafeler alırken hâlâ bu hastalıkları hor görenlerin olması üzüntü veriyor. Ruhsal rahatsızlıklar başka bir deyişle ruhsal hastalıklar da tıpkı diğer hastalıklar gibi hastanın kontrolü dışında gelişiyor ve tıpkı onlar gibi tedavisine ihtiyaç duyuluyor.
Psikolojik Rahatsızlıkların Nedenleri
Psikolojik rahatsızlıkları fiziksel rahatsızlıklardan farksız görmenin bir neticesi olarak, bu rahatsızlıklara da tıpkı diğer hastalıklar gibi bilimsel olarak açıklanabilir nedenler bularak tedavi için yöntemler oluşturmak gerekiyor. Genetiğin diğer hastalıklarda olduğu gibi ruhsal hastalıklarda da çok önemli bir faktör olduğu yapılan bilimsel çalışmalarla ortaya konulmuştur.
Genetik dışında psikolojik rahatsızlıkların sebepleri arasında;
-
İç salgılardan kaynaklanan nedenler,
-
İnsan bağışıklık sistemindeki zayıflıklardan kaynaklı nedenler,
-
Vücutta var olan kimyasal maddelere bağlı nedenler,
-
Toplumsal faktörler olarak sıralanıyor.
Bunlardan toplumsal faktörler geniş bir yelpazeyi ifade ediyor. Kişinin ekonomik sebeplerle yaşadığı stres, evlilik problemleri, başta çocukluk çağı olmak üzere yaşanan tüm travmalar, tek başına veya bu sebeplerin birleşimiyle bu rahatsızlıklardan birisine sebep olabiliyor.
Psikolojik Rahatsızlıklarda Teşhis
Günümüzde psikolojik rahatsızlıklar psikolog veya psikiyatrisiler tarafından çok yüksek doğruluk oranlarıyla teşhis edilebiliyor. Mülakat ve testlerle yapılan bu teşhislerin belki de en zayıf yanını hastanın işbirliğine duyulan ihtiyaç teşkil ediyor. Sadece fiziksel rahatsızlıkları olanlar, bu rahatsızlıklarını vücutlarının fiziksel fonksiyonlarındaki bozukluk ve ağrılar sebebiyle fark ederek teşhis ve tedavi için doktora müracaat edebiliyor.
Hastalığına dair hikâye çok önemli olsa da tetkikler tek başına bir hastalığa tanı koymaya yetebiliyor. Oysa psikolojik rahatsızlıkların; birincisi hastanın hasta olduğunu fark etmemesi/itiraf edememesi, ikincisi ise fiziksel hastalıkların teşhisindeki gibi kesin tetkik ve görüntüleme yöntemlerine sahip olunmamasından kaynaklanan iki önemli problem sahası bulunuyor..
Hasta işbirliği yaptıktan sonra veya hastayı gözlem imkânı bulunması durumunda her rahatsızlığa has belirtilere dayanılarak teşhis konuyor. Bazı rahatsızlıklar için testlerden de istifade ediliyor. Ruhsal rahatsızlıklarda kesin tanıyı koymaya psikiyatri hekiminin yetkisi bulunuyor. Aile hekimi ve bu alanda eğitim almış psikolog, psikolojik danışmanlar, sosyal hizmet uzmanları da hasta hakkında ön tanı koyabilseler de bu ön tanı çerçevesinde işlem yapılamıyor.
Yaygın Görülen Psikolojik Rahatsızlıklar
Günümüzde tanı konulabilen veya daha farklı bir ifade ile ayırt edici özelliğe sahip, tarif ve tedavi edilebilen psikolojik rahatsızlıklar şunlardır;
-
Manik depresif (Bipolar Bozukluk ya da İki uçlu bozukluk)
-
Depresyon
-
Sosyal Fobi
-
Yaygın Anksiyete Bozukluğu
-
OK (Obsesif kompulsif) Bozukluk
-
Özgül Fobiler
-
Panik Bozukluğu
-
Travma Sonrası Stres Bozukluğu
-
Obezite
-
Yeme Bozuklukları
-
Hiperaktivite Bozukluğu ve dikkat eksikliği
-
Uyuşturucu Madde Bağımlılığı ve Nikotin (Sigara) bağımlılığı.
Aşağıda, bu rahatsızlıklardan madde ve nikotin bağımlılığı dışında ülkemizde daha sık görülenler hakkında özet bilgi bulunuyor.
Depresyon; kişinin üzüntü duyduğu olaylarla ve zevk aldığı konularla karşılaştığında aynı şekilde tepkisiz kalması olarak tanımlanıyor.
Obsesif – kompulsif bozukluk; halk arasında takıntı olarak tanımlanan davranışı sergileyenlerin taşıdığı psikolojik rahatsızlığı ifade ediyor. Defalarca el yıkamak, evden çıkmadan önce sürekli doğalgazı açık bırakmış olma düşüncesiyle kontrol etmek gibi davranışlar bu rahatsızlıkta görülüyor.
Sosyal fobi; kişinin diğer insanlarla ilişkileri sırasında yaşadığı kaygıyı ifade eden bu hastalık kişiyi diğer insanlarla olan ilişkilerinden koparıyor.
Travma sonrası stres bozukluğu; insan hayatında ciddi değişikliklere sebep olabilen korkunç olaylarla karşılaşılmasının ardından ortaya çıkabiliyor. Yakınında bir insanın vurularak öldürülmesi, yakın bir bölgeye yıldırım düşmesi, deprem ve patlama gibi olaylar travma oluşturabilecek olaylara örnek sayılabilir. Kişinin, bu tür bir olayın ardından sürekli olarak olayın tekrarlanabileceği kaygısının taşıması hali olarak tanımlanıyor.
Yaygın anksiyete bozukluğu; günlük hayattaki kaygıların, kişide sürekli görülmesi ve bu kaygıyla baş edilememesi halidir.
İki uçlu bozukluk ise insanın iki uç duygu arasında sürekli gidiş gelişini ifade ediyor.
Psikolojik Rahatsızlıklarda Tedavi
İnsanı hayatından bezdiren, bazen intihara kadar giden psikolojik rahatsızlıklar da fiziksel hastalıklar gibi tedavi edilebiliyor ve tıpkı onlar gibi bazı hastalıkların tedavisi zorlu ve uzun bir süreç gerektiriyor. Psikolojik rahatsızlıkların tedavisinde ilaç yalnızca hekim tarafından reçete edilebiliyor. Tedavinin bir parçası olan psikoterapi ise bu alanda eğitim almış hekim, psikolog, online psikolog veya psikolojik danışmanlarca uygulanabiliyor.